Toplantıda konuşan Bakan Ziya Selçuk şunları dile getirdi: 

Uzaktan eğitimle ilgili salgın çıkmadan önce vizyon belgesinde bu konularla ilgili hedeflerin bulunduğunu hatırlatan Selçuk, Kovid-19 pandemisi sürecinde eğitimi tüm bileşenleriyle ele almak ve dünya çapında küresel olarak yürütülen süreçlerle ilişkilendirerek ele alma noktasında bir kararlılıklarının bulunduğuna işaret etti. Selçuk,  "Ancak bu salgın dönemi bizim açımızdan mevcut kapasiteyi ve çalışmalarımızı çok daha ileri taşımanın çok daha yüksek çıtalara doğru götürmenin de bir vesilesi oldu." dedi.

Bakan Selçuk, Dünya Bankası fonuyla yürütülecek projeye ilişkin, "Mevcut EBA sisteminin bileşenlerinin daha da güçlendirilmesi, kapasitenin artırılması ve geleceğe dönük bir atılım yapılması için başka ihtiyaçlarımız vardı ve bu ihtiyaçları karşılamak amacıyla bu projenin başlatılmasını bütün ekip arkadaşlarımızla beraber sıkı şekilde takip edip hayata geçirmeye başladık. Bugün de projenin Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından imzalandığı ve artık Milli Eğitim Bakanlığının projeye başladığı gün olarak değerlendirilebilir." bilgilerini verdi.

Selçuk, uzaktan eğitimin sadece öğrencilere yönelik olarak değil aynı zamanda öğretmenlere yönelik katkılarının da bulunduğunu belirterek, "Öğretmenimizin güçlendirilmesi hizmet içi çalışmalarda ortaya konan gayretler ve hedefler, çok daha ileriye çok kısa bir zamanda taşınabilir ve bunun için de bu projenin fırsat olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda dünyada çok hızlı tepki verebilen birkaç ülkeden biriyiz. Ama bunu yeterli görmek mümkün değil. Bu çerçevede çok daha ileri çalışmalara ihtiyacımız var. Önümüzdeki süreç gösteriyor ki biz uzaktan eğitimi hem salt uzaktan eğitim olarak hem de harmanlanmış modelle ilgili, canlı derslerle ilgili boyutu açısından çok yüksek çıtalara kavuşturacağız. Bu çok net olarak görülüyor." " dedi.

Toplantıda bulunan bilim insanlarının ve uzmanların ve Bakanlığın ekibiyle çalışacağını aktaran Selçuk, "Buradaki proje, sadece teknik alt yapıyla ilgili değil içerikle, öğretmen eğitimiyle, izleme değerlendirme çalışmalarıyla ve kapasitenin artırılmasıyla ilgili. Burada çok parametre söz konusu. Bunların tamamında en optimal sonuca nasıl ulaşırız, en işlevsel süreci nasıl yönetiriz? Bunların cevabını birlikte aramak ve bilimin yol göstericiliğinde daha net bir tablo ortaya koymak için gayret edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Tano Kouame ise toplantıya video konferans bağlantısıyla katıldı. Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisinin 160'tan fazla ülkeyi etkilediğini ve bu süreçte 1 milyardan fazla öğrencinin de okullarının kapandığının aktaran Kouame, ülkelerin eğitim sistemlerini acil olarak bu yeni koşullara uyarlamak için çeşitli çalışmalar yürüttüklerini ve uzaktan eğitimden giderek daha fazla yararlanıldığını ifade etti.

Kouame, ancak bugüne kadar çok az ülkenin potansiyelini tam olarak gerçekleştirebildiğine dikkati çekti. Birçok ülkede uzaktan eğitim ve bilgisayar destekli eğitim gibi yenilikçi yöntemlerin geleneksel eğitim sistemlerini destekleyici olarak kullanılırken anasınıfından 12. sınıfın sonuna kadar bu yöntemlerin ilk kez bu kadar geniş ölçekte talep gördüğünü dile getiren Kouame, "Bu bağlamda, bu eşi benzeri görülmemiş krizin ortasında eğitim sürecini devam ettirmek için erken aşamada dijital önlemler ve diğer önlemleri uygulamaya koyan ilk ülkelerden biri olarak ön plana çıktığı için Türkiye'yi tebrik ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının uzaktan eğitim döneminde sergilediği risk yönetimi yaklaşımı ve Kovid-19 krizine karşı müdahalesi hem benzersizdir hem de övgüyü hak etmektedir." dedi.

Projenin birçok bakımdan Dünya Bankası açısından da bir ilki temsil ettiğini bildiren Kouame, "Kovid-19 salgının eğitim üzerindeki etkilerine yönelik uygulamaya konulan ilk projedir. Mevcut eğitim sistemlerinin geliştirilmesi için dijital teknolojinin bu kadar geniş ölçekte yaygınlaştırılmasına yönelik ilk projedir. Geçmişte alt yapı dayanıklılığını artırmaya yönelik çalışmalarınızdan edinilen deneyimlerin pandemi gibi acil durumlar için kullanıldığı ilk projedir." dedi.

Toplantıya ev sahipliği yapan Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Anıl YILMAZ, Türkiye'deki uzaktan eğitim süreci ve Dünya Bankası ile yürütülecek projeye ilişkin bilgiler verdi. Proje hazırlama faaliyetlerinin Mart ayında başladığını ve Haziran başında proje teklifinin hazırlandığını belirten Yılmaz, Dünya Bankası projelerinin geçmişine bakıldığında bunun bir rekor olduğunu, hiçbir projenin bu kadar hızlı hazırlanıp onay sürecine sunulmadığını ifade etti.

Projenin Aralık 2023'e kadar süreceğini ancak pek çok çıktının çok daha erken bir süre zarfında alınacağını aktaran Yılmaz, Projenin toplam bütçesinin 160 milyon Dolar olduğunu ve yüzde yüz dış proje kredisi ile yürütüleceğini söyledi. Projenin 3 temel bileşenine değinen Yılmaz, bunların ilkinin uzaktan eğitim alt yapısının kapasitesinin artırılması olduğunu ifade etti. Bu kapsamda, pandemi sürecinde acil ihtiyaçların giderilmesine yönelik çalışmalar yapılacağını, ayrıca yüz yüze eğitime geçildikten sonra harmanlanmış eğitim sisteminin ihtiyaçlarına yönelik orta vadeli bir sistemin kurulmasının amaçlandığını dile getirdi.  Anıl Yılmaz, ikinci bileşenin uzaktan eğitim için dijital içerikler ve sürdürülebilir içerik ekosistemi ile ilgili olduğuna, son bileşenin ise kurumsal kapasiteye yönelik olduğuna dikkat çekti.

Yılmaz, proje ile EBA'da kullanıcılar için daha büyük kapasiteye ulaşmayı amaçladıklarını, EBA platformunun kapasitesinin anlık 750 bin-1 milyon eş zamanlı kullanıcıya ulaştığını, "2023'te ise 5 milyon kullanıcıya aynı anda hizmet verecek bir sistem kurma hedefine  hızla gidildiğini" ifade etti. Ayrıca Yılmaz, 2023'te bölgesel yoksulluk göstergesinde en alt yüzde 20'lik dilimdeki öğrencilerden EBA'yı kullananların oranını yüzde 30'a çıkarmayı, uzaktan eğitimi tamamlayarak yılda en az bir sertifika alan tekil öğretmen sayısını da 900 bine, EBA'yı haftada 1 saatten fazla kullanan öğrencilerin oranını yüzde 70'e çıkarmayı hedeflediklerini belirtti.